Uzun zaman araştırdıktan sonra bir e-book reader almaya karar verdim. Piyasada araştırdığım modeller arasında Nook ve kindle öne çıkıyordu. Bunun dışında ucuz diyebileceğimiz reeder gibi markalar da vardı. reeder’a baktığımda çözünürlük ve genel olarak kalitesinin beni tatmin etmeyeceğini gördüm. Geriye kindle ve Nook kalmıştı. Pek çok blog’u inceledikten sonra (idyllic, mserdark, büyükkeyif) arka aydınlatmaya sahip olan Nook Glow ve kindle Whitepaper arasında kindle Whitepaper II dan yana seçim yaptım.
Tercihime neden olan etkenler;
1. Arka ışıklandırmaya sahip olması
2. Kağıda çok yakın görüntü kalitesi
3. Amazon.com gibi bilinen bir markete sahip olması
4. Kullanılan malzemenin kalitesiydi.
Bir aylık kullanımın ardından yorumlarım ise şöyle;
Pil kullanımı gerçekten şaşırtıcı; arada dosya aktarmak için PC’ye bağlamam dışında şarj etmiyorum. Çeşitli yerlerde şarj edilmeden bir ay çalışabileceği yazıyordu. Bazı bloglarda reklamların amazon helpdesk ile görüşülerek kaldırılabileceğinden bahsetmişler ancak ben reklamlarda herhangi bir rahatsız edici yan göremedim. Cihaz kapalıyken ekran koruyucu kipinde ve açıkken de altta ufak bir çubuk şeklinde kitap reklamları çıkıyor.
Wifi ile internete bağlanabilen cihazın “experimental” bir web tarayıcısı var. Bir tablet kadar pratik olmasa da pek çok sitede, özellikle de mobil sitelerde hiç zorlanmadığını gördüm.
Cihazda herhangi bir ses çıkışı yok. Daha önceki versiyonlarda varmış. Eksikliğini hissetmedim.
Sözlük özelliği çok pratik. Yabancı dilde bir kelime üzerine dokunup beklediğinizde Oxford sözlük belirip anlamını veriyor. (sonradan şu adresten TR-ENG sözlük bulup yükledim)
Highlight özelliği ise altını çizmeniz not almanız gereken yerlerde yardımcı oluyor. Daha sonra altını çizdiğiniz bölümlere kolayca ulaşabiliyorsunuz.
Popüler e-kitap formatlarından .mobi ve .azw3 formatlarını tanıyan cihaz .epub formatını okumuyor. Bunun için Calibre adlı yazılımla dosyayı .mobi’ye dönüştürmek gerekiyor. Tanıdığı tüm formatlar : AZW3, AZW, TXT, PDF, MOBI, PRC, HTML, DOC,DOCX, JPEG, GIF, PNG. Ancak PDF formatındaki belgeleri okumak için çok uygun olduğunu söyleyemeyeceğim.
Normal kitapların korunması açısından geleneksel kitapları dostlarıma ve sevdiklerime hediye edip, normal kitaplığımı da “hard-cover” kitaplarla donatmaya çalışıyorum. Elbette ki Sabahattin Ali’yi güzel ciltli bir kitaptan okumayı kindle’a her zaman tercih ederim!
Sahaflarda gezinirken “Aaa Sartre’ın böyle bir romanı da mı varmış?” diyerek tesadüfen görüp aldığım 146 sayfalık bir kitap “iş işten geçti”. Sartre’ın bildik tazrzının oldukça dışında, rahatça tiyatro oyunu yapılabileceğini düşündüğüm (belki de yapılmıştır) okuyucuyu pek de zorlamayan ancak düşündüren bir roman.
Sizlere kötü haberim maalesef öteki dünyada da bürokrasi var, iyi haberim ise öteki taraftaki yasalar ve görevliler oldukça merhametli. Ölümden sonra bir hata sonucu hayattayken tanışması gereken ama idari bir hata sonucu tanışamamış Eve ve Pierre’e (madde 140 gereği) 24 saat süre içinde aşklarını her tür kişisel çıkarın üzerinde tutarak korumalarını koşuluyla hayata şartlı dönüş yaptırılır. Eğer aşklarını korurlarsa hayatlarına bir çift olarak devam edebileceklerdir.
“Madde 140: Şayet birbiri için yaratılmış olan bir çift, idareye ait bir hata yüzünden, sağlıklarında karşılaşamamışlarsa, haksız yere mahrum edildikleri aşkı gerçekleştirmek ve müşterek hayatlarını yaşamak üzere yeryüzüne dönmek isteğinde bulunabilirler ve bazı koşullar altında buna izin alabilirler.”
Romanı çok sevmekle beraber konu ve gidişat bakımındanı biraz yerli film tadında buldum. Birbirlerinden farklı sınıflarda yaşayan insanlar bir araya gelebilir mi? Çevremiz ve seçimlerimiz ilişkilerimizi nasıl yönlendirir? Geriye dönsek bazı şeyleri değiştirebilir miydik? Sartre romanda bu sorulara cevap arıyor. Ölülerin bu konudaki ortak görüşü çok net; “madem ki ölüyoruz, ziyan olacak yaşantımız, elbette boşa harcanacak”. Benim ise kesin olarak diyebileceğim tek şey hayat veya ölüm bize bir şans tanıdığı zaman en azından Samuel Beckett’in da önerdiği gibi önce dansedip, sonra düşünmekte fayda var.
“bir ayağımız mezarda dünyaya getirirler bizi, güneş bir anda parıldar, sonra yeniden gecedir.”
İnsan Neyle Yaşar?
Sayın baylar, bize hep ders verirsiniz: * “Aman, günah, ayıp, kötü, yanlış.” * Aç karnına kuru öğüt çekilmez. * Önce doyur beni, ondan sonra konuş. * Sende göbek, bizde ahlak nedense. * Şimdi bizi iyice dinle bak; * İster şöyle düşün, istersen böyle: * Önce ekmek gelir, arkadan ahlak. * Artık vermek gerek, unutmayın sakın, * Tüm nimetlerden, payını yoksulların. * İnsan neyle yaşar? * İnsan neyle yaşar: Ezip hiç durmadan. * Soyup, dövüp, yiyip yutarak insanları. * Yaşayabilmek için hemen unutmalı, * İnsanlığı unutmalı insan. * Katı gerçek budur, kaçınılmaz * Kötülük yapmadan yaşanamaz. * Efendiler bize ahlaksız dersiniz * Kötü kadın, utanmaz fahişe * Aç karnına suçlanmak hiç çekilmez * Önce doyur beni ondan sonra söyle * Sende şehvet, bizde edep nedense * Şimdi bizi iyice dinle bak; * İster şöyle düşün, istersen böyle: * Önce ekmek gelir, arkadan ahlak. * Artık vermek gerek, unutmayın sakın, * Tüm nimetlerden, payını yoksulların. * İnsan neyle yaşar? * İnsan neyle yaşar: Ezip hiç durmadan, * Soyup, dövüp, yiyip yutarak insanları. * Yaşayabilmek için hemen unutmalı, * İnsanlığını unutmalı insan. * Katı gerçek budur, kaçınılmaz. * Kötülük yapmadan yaşanamaz.
Bertolt Brecht
Üç Kuruşluk Opera
Türkçeye çeviren: Tuncay Çavdar
What Keeps Mankind Alive
You gentlemen who think you have a mission * To purge us of the seven deadly sins * Should first sort out the basic food position * then start your preaching: that’s where it begins * You lot, who preach restraint and watch your waist as well * Should learn for all time how the world is run: * However much you twist, whatever lies you tell * Food is the first thing. Morals follow on. * So first make sure that those who now are starving * Get proper helpings when we do the carving. * What keeps mankind alive? * The fact that millions * Are daily tortured, stifled, punished, silenced, oppressed. * Mankind can keep alive, thanks to its brilliance * In keeping its humanity repressed. * For once, you must try not to shirk the facts: * Mankind is kept alive by bestial acts. * You say the girls may strip with your permission. * You draw the lines dividing art from sin. * So first sort out the basic food position * then start your preaching: that’s where we begin. * You lot, who bank on your desires and our disgust * Should learn for all time how the world is run: * Whatever lies you tell, however much you twist * Food is the first thing. Morals follow on. * So first make sure that those, who now are starving * Get proper helpings when we do the carving. * What keeps mankind alive? .e fact that millions * Are daily tortured, stifled, punished, silenced, oppressed. * Mankind can keep alive, thanks to its brilliance * In keeping its humanity repressed. * For once, you must not try to shirk the facts: * Mankind is kept alive by bestial acts.
Bertolt Brecht
The Threepenny Opera
Translated into english by Ralph Manheim & John Willett
Tags: brecht